Zeâmet
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Osmanlı tımar sisteminde birliklerin üç kısma(has,zeamet,tımar) ayrılması bir gelenek halini almıştı. Bunlararasında zeâmet orta dilimi oluşturmaktaydı. Geliri 20 000 ile 99 999 akçe arasında olan dirliklere zeâmet ismi veriliyordu.
Zeâmet orta dereceli devlet memurlarına ve sipahi subaylarına tevcih edilmekteydi. Bunlar arsında Yörük beyleri, müsellem beyleri, defter kethüdaları, timar defterdarları,sancakbeyi ve beylerbeyilerin oğulları zeâmet sahibi olabiliyorlardı. Ancak dirlik tevcih ettikleri takdirde kapıkulu mensuplarından çavuş, müteferrika, kapıcı ve divan katiplerine de zeâmet verilebiliyordu.
"Zâim" ismi verilen zeâmet sahibi, timarlı sipahiler gibi, dirliğinin bulunduğu yerde ikâmet etmek ve sefere çağrıldığı zaman cebelüsü ile birlikte sefere çıkmak zorunda idi. Zeâmetler serbest timar statülerinde olduğu için zâimler, zeâmeti dahilindeki “cürm-ü cinâyet resmi, resm-i arûs (düğün vergisi), tapu resmi” gibi vergilerin tamamını tasarruf ederlerdi. Seferlere katılmadıkları takdirde dirlikleri ellerinden alınmaz yalnız bir yıllık gelirleri müsadere edilirdi.
Timarda olduğu gibi zeâmetin de “kılıç” adı verilen bir kadro bölümü mevcuttu. Ölüm, terakki veya becayiş gibi durumlarda zeâmet mahlûl kalırsa, kılıç denen kısma dokunulmaz ve bu kısımdaki topraklar parçalanmazdı. Kılıç’ın dışında kalan dirlik kısmına “hisse” adı verilir ve bunun gelirleri timar veya zeâmetlere terakki yoluyla veya yeniden tevcih sûretiyle verilebilirdi.
Zeâmetler, tezkere kaydıyla merkezden berât verilmek sûretiyle tevcih edilmekteydi. Babadan mahlûl kalan zeâmet oğullarına geçebilirdi. Bu durumda büyük oğula daha fazla pay verilmekle beraber, diğer oğullar hisselerini zeâmet seviyesine yükseltmek için çaba gösterirlerdi. Kılıç denilen kısım bölünemediğinden sadece tek bir kişiye verilebiliyordu. Osmanlı Devleti’nin daha sonraki yıllarında bu sistemin itibar kaybettiği görülür. Aynı kişi üzerinde birkaç “kılıç”ın toplanması, timar ve zeâmet erbabının görevli oldukları yerlerde oturmaması neticesinde, özellikle XVIII. asırdan itibaren bu sistem bozulmaya yüz tutmuştur.
Kapıkulu Ocağı | Eyalet Askerleri | Donanma-yı Hümayun | Diğer Birimler | Askeri Bütçe |
Kapıkulu Piyadeleri:
Kapıkulu Süvarileri:
|
Yerli Kulu: Serhat Kulu:
Topraklı Süvarisi: Akıncılar: |
Askeri Ödenekler: |