Gülün Adı (Roman)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Yazarı | Umberto Eco |
---|---|
Orjinal ismi | İl nome della rosa |
Çevireni | Şadan Karadeniz |
Ülke | İtalya |
Özgün_Dili | İtalyanca |
Türü | Roman |
Yayınevi | Can yayınları |
Anadilinde Basım Tarihi | 1980 |
Türkçe Basım Tarihi | 1993 |
Sayfa Sayısı | 606 s. |
Anadilinde ISBN | ISBN 0-15-144647-4 |
ISBN | ISBN 975-510-245-0 |
İtalyan yazar Umberto Eco'nun ilk romanı.Orjinal adı ''II nome della rosa,,
Roman 1980'de yayımlandı ve büyük beğeni topladı.Kısa zamanda bir çok dile çevrildi.1986 yılında filmide yapılan roman aynı yıl Türkçe'ye çevrildi.
Konusu Ortaçağ İtalya'sında geçen romanda,Papa ile İmparator arasında atama yetkisi savaşı, Hristiyan tarikatlar arası görüş ayrılıkları,cinayetler,bir Manastır ve etrafında gelişen olaylar,iyi kurulmuş Polisiye bir öykü ile bir anlatıcı (Melk'li, Dom Adso) tarafından aktarılmaktadır.Yedi günlük zaman dilimine bölünerek yazılmıştır.
Umberto Eco, İtalya da Bologna Üniversitesinde profesör,filozof,tarihçi,estetikçi, orta çağ uzmanı.Yazarın, orta çağ konusunda derin bilgisinin oluşu romanı, hem başarılı kılmış hemde, tarihi bilgilerle kuşanmış bir yapıt olmasını sağlamıştır.
Uyarı: Yazının devamı, eserin konusu hakkında ayrıntılı bilgi içermektedir. |
[değiştir] Roman özeti (Bir bölüm)
Başlıca karakterler
- Melk'li Dom Adso - William'ın çömezi (Anlatıcı rahip)
- Baskerwille'li William - Araştırmacı rahip
Manastır rahipleri
- Fossonova'lı Abbonne -Benedict manastırı başrahibi
- Hildesheim'li Malachi - kütühaneci
- Sankt Wendel'li Severinus - Şifalı bitkiler uzmanı
- Otranto'lu Adelmo - Minyatür ustası
- Casale'li Ubertino - Fransisken tarikatından sürgün (William'ın arkadaşı)
- Grottaferata'lı Alinardo - yaşlı rahip
- Varagine'li Remigio - Kilercibaşı
- Burgos'lu Jorge - Yaşlı,bilgili kör rahip
- Arundel'li Berengar - kütüphane yardımcısı
- Morimondo'lu Nicola - cam ustası
- Allessandria'lı Aymaro - Kitap kopyalayıcısı
- Upsala'lı Benno - sözbilimci
- Salvamec'li Venantius - Yunanca,Arapça çevirmeni
- Salvatore - Rahip
Diğerleri
- Bernardo Gui - sorgucu, papanın elçisi
- Cesena'lı Michele - Fransisken tarikatı lideri (Fransisken tarikatı:(1209) İtalya'da Ermiş Francesco tarafından kurulmuş, İsa ve havarilerinin yoksul olduğunu, yoksul bir yaşam sürmenin gerektiğini öngören tarikat)
1314 yılında, Frankfurt'ta beş Alman Prensi, Bavyeralı Ludwig'i imparatorluk tahtına geçirirler.Aynı gün Main'de hükümdarlık yetkikisine sahip Ren kont'u ve Köln Başpiskoposu aynı mevkiye Avusturalyalı Frederick'i seçer.Bir taht için iki imparator.
1322 yılında Bavyera'lı Ludwig,rakibi Frederick'le savaşır.Ludwig yener fakat tek imparatordan daha çok korkan Papa XXII Ioannes tarafından afaroz edilir.Ludwig'de Papa'yı sapkınlıkla suçlar.Fransisken Tarikatı Ruhani meclisi lideri Cesena'lı Michelle de, Hz.İsa ve havarilerinin yoksulluğunu savunur.Kilise yoksul olmalı demek bu!. ''İmparatorun piskoposları seçme,Papa nın imparatoru atama tezlerini olumsuz etkileyeceğini düşünen Papa, bundan da hoşlanmaz.İmparator, Frensiskenleri kendine yakın görmeye başlar.Ludwig daha önce yendiği Frederick'le anlaşarak, Milano da yapılan bir törenle taç giyer. Babası, genç Rahip Dom Adso'yu (anlatıcı) bu törende, bilgisine ve dürüstlüğüne inandığı bir frensisken olan Baskerwille'li rahip William ile tanıştırır.William'ın öğrencisi ve yazıcısı olur.
İtalya'nın kuzeyinde bir kilisede cinayet işlenir.Eski bir sorgucu rahip olan William, olayı araştırmak üzere görevlendirilir.William çömezi Dom Adso'yu da yanına alarak yola koyulur.Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra manastıra varırlar.
William, geleceğinden haberdar olan manastırın başrahibi Abonne tarafından karşılanır ve cinayet üzerine konuşurlar.Kitaplığın elyazmalarını resimlerle süsleyen minyatür ustası Otranto'lu Adelmo aedificium'un (Aedificium,Latince kamu yapıları) (Birinci kat mutfak ve yemekhane,üst iki kat yazı salonu ve kitaplık) doğu kulesinin altında ölü bulunmuştur.'İntahar olasılığı, zor gibidir.William başrahipten, rahipleri sorgulama ve manastırda serbest dolaşma yetkisi alır.Kitaplık hariç!. Kitaplığa, kütüphaneci rahip ve yetiştirdiği çömezinden başka kimse giremez.Kütüphaneci, kitapları nereye koyacağını,nerede bulacağını,gizlilik derecesini bilir ve korur.Rahipler yazı salonunda çalışır.Çalışmalarına yardımcı olması açısından bazı ciltleri okuyabilirler. Abonne kitaplık için, dünyanın en zengin kitaplığı olduğunu, katı kurallarla yıllarca korunduğunu, bu kuralı ihlal edemiyeceğini söyler.Birçok rahip elyazması hazırlar, kopyalar, çeviri yapar.sayfa düzenler ama kitaplıkta bulunan kitaplar hakkında bilgi sahibi olamaz.Neden olarak, bazı kitapların sapkın ve yalan bilgiler içerdiği, okunmaması gerektiği düşünülmektedir.Kitaplık içinden çıkılmaz bir labirent şeklinde, odalardan odalara açılarak yapılmıştır.(Kitaplığa, zorda olsa bir şekilde girenin, çıkamayıp yakalanması için) Herhangi bir rahip kitaplıktan bir kitap istediği zaman, ne zaman geri vereceğini söyler ve alıp alamıyacağına kütüphaneci (Bazı durumlarda başrahipe danışarak) karar verir.William ve Adso, manastırın, dünyanın dört bir yanından gelen, biri diğerinden ilginç rahipleri ile tanışır. Yasak kitaplık, William'ın merak hissini kabartır.
Yüksek bir tepenin üzerine kurulmuş, korku ve gizli bir tedirginlik veren bu manastırda, rahip William ve Adso, cinayetin ipuçlarını bulmak için çalışmalara başlar.
Uyarı sonu. |
[değiştir] Eleştiriler
Roman genelde başarılı bulunmakla beraber, başarılı veya başarısız birçok romana olduğu gibi, gülün adı üzerinede faklı yorumlar getirilmiştir.
Gülün adı, Konusu itibariyle Hristiyan din adamlarınında dikkatini çekmiş ve eleştiri oklarından nasibini almıştır.Din adamlarının birçok faklı eleştirilerinden ortak görüş olanı ise, (Din adamları, anlattıkları konunun hassasiyeti bakımından, iyi anlaşılabilmek için, daha sade dil kullanma taraftarı olduklarından olsa gerek) yazar Umberto Eco'yu, kelimelerle fazla oynadığı yönünde eleştirmişlerdir.
Romanda kısa düz cümleler olmasının yanısıra, okuyucunun nefesini yoracak, neredeyse cümlenin başını unutturacak uzunlukta cümlelerde vardır.Buda yazar Eco, dil sanatı gösterme çabaları içerisine girmiş yorumlarına sebep olmuştur.
Romanın bir bölümünde (-Bu ne? sinek pisliği gibi yazıları olan kitap. -Hee! O'mu, Kur'an ı Kerim. Sapkınların kitabı) geçen konuşma, (Bu her ne kadar bir romanda olsa) dinler arası dost münasebetlere gölge düşüreği düşünülmüş, özelliklede Müslüman okurlar tarafından sert tepkiler almıştır.