Ramazan
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Ramazan, Hz. Ömer zamanında düzenlenen Ay takvimine dayalı bir takvim olan Hicri takvime göre yılın 9. ayı ve İslamiyette kutsal sayılan aydır.
Hz. Ömer zamanında Arap Yarımadası'nda; Persler, Romalılar ve başka medeniyetlerin kullandığı Güneş ve Ay takvimleri kullanılmaktaydı. Hicaz-Asir bölgesinde ise hem Güneş hem de Ay takvimi kullanılıyordu. Kullanılan Ay takviminde günümüzde Ramazan olarak adlandırılan ay 7. ay idi. O dönemde kabul edilen değişiklikle Muharrem ayı Rebiülevvel yerine ilk ay yapılınca Ramazan ayı 9. ay olmuştur.
[değiştir] Ramazan ayındaki oruç nedir?
Bakara Suresi'nde anlatıldığı üzere Kur'an'ın Yer'e indirilmesi Ramazan ayında başlamıştır, bu ay içinde "oruç" tutmak inananlara borç kılınmıştır. Bu ay boyunca gündoğumundan önceki alacakaranlık ile günbatımından sonraki alacakaranlık arasında yemek-içmek (katı-sıvı) ve cinsel ilişkide bulunmak yasaktır.
[değiştir] Kökenbilim (Etimoloji)
Ramazan sözcüğü Sanskritçe'nin Brahmi dalından Arapça'ya geçmiş bir sözcüktür. "Rama" sözcüğü "lütfeden, keyifle dolduran, zevke-tat almaya sebep olan" demektir. "Dharma" sözcüğü kavram olarak Sanskritçe'de "buyruk, karar, âdet, bir şeyin varlığı-niteliği" demektir ama sözcüğün kökü "dhr" "tutmak, dayanmak, tahammül etmeki sadık kalmak..." tır, bu yüzden anlamı "tutan, dayanan, tahammül eden" dir.
"Dharma", kavram olarak Bharatça'da, "evrenin sonsuz, sürekli yasası", "nesnelerin tabiatının doğuştan olan özelliği", tinsel anlamda "adaletin, dürüstlüğün, gerçeğin karakteri-ilkesi" demektir.
Bu ay adı, Sanskritçe'den gelir "RamaDhana-sudra". Arapça olmadığı halde, Arapça kökle yazılırsa (RMDh رمض) kökünden "ramadan رمضان) diye yazılır. Günümüzde sözcük içindeki (z) harfinin keskin (z) ile söylenen hali Arapça köke göre; yanmak anlamıyla geçerli kullanıma sahiptir. İslam inancına göre oruç tutulan ve Kuran'ın indiği ay olan ramazan ise bu yanmak kelimesine bağlı olarak, orucun tüm günahları yakıp mahvettiğine inanılmıştır.
[değiştir] Ramazan ayındaki oruç ne zamandan beri vardır? Ramazan ne zaman başlar?
Kur'an'da şimdiki bildiğimiz kulluk yöntemlerinin İbrahim SS zamanında belirlendiği yazılıdır. Bakara Suresi, 128. ayette İbrahim SS ile İsmail SS "Kabe"nin temellerini yaparken şöyle dua ederler "... bize menseklerimizi/kulluk yöntemlerimizi göster ...". Konumuz olan Ramazan ayında oruç tutulması da gene Bakara Suresi, 183. ayetinde "Ey o iman edenler! Size oruçlar borç kılındı (yazıldı), sizden öncekilere borç kılındığı (yazıldığı) gibi..." Ramazan ayı bu adını Hazreti İbrahim zamanında almıştır. "Ramazan" sözcüğü için Arap kökenbilimcilerin kökü ile ilgili farklı yorumlarının sebebi budur. O sırada Ay yılı ile Güneş yılı, ikisi de 360 gün idi. Daha sonra Yer'in Güneş çevresindeki yörüngesi eliptikleştikçe Ay yılı 354 güne geriledi, Güneş yılı da 366 güne çıktı. Şimdi ise Ay yılı 354,36705... gün, Güneş yılı ise 365,2422... gündür
Ay takvimindeki tüm aylar (Arapça, Şühur-i kameriyye. İngilizce, lunar months) gibi Ramazan ayı da, "yeniay" ile başlar. Yeniayın hesabı çok kolaydır; Ay yılı ayı (kameri ay, lunar month) 29,53... gündür. Dolunay, kabaca ayın ortasına denk düşer, dolunay saati üzerine 14 tam gün eklendiğinde, 15. gün muhakkak bir sonraki ayın ilk günüdür. Bunu okuma-yazması olmayan bile hesaplayabilir. Hac Suresi, 78 ayeti gereği " Allah size dinde zorluktan bir şey bile kılmadı".
Örnek olarak, 2006 yılı için Türkiye'de Ramazan ayı 22 Eylül'de öğleyin 13:46'da başlar, Bakara Suresi, 187 ayeti gereği oruç, gündoğumundan önceki alacakaranlık (tan ağarması, şafak sökmesi, şafak sökmesi) ile gecenin başlaması anı arası (günbatımından sonraki alacakaranlık başlangıcı, tan kararması) tutulacağından, 23 Eylül günü oruç tutulmaya başlanır. Şevval ayı, 22 Ekim günü alacakaranlık ile gündoğumu arasında 7:15'de başladığından, 22 Ekim günü Ramazan bayramıdır.
Kur'an'a göre Ay takvimindeki bir ayın başlangıcı için "rüyeti hilal" (rü'yet-i hilâl) "hilali görmek" diye bir ölçüt yoktur. Bu uydurulmuş hadislerin gereğidir. Üstelik hadisçilerce, doğru hadis (sahih hadis) diye tanımlanan hadislerde bile konu ile ilgili birbirinden farklı üç görüş vardır. Bu bir saçmalıktır. Yeniay görülemez, bu sırada Ay kapkaranlıktır. Bütün fıkıhçılar bilirler ki dolunay, Ay ayının ( kameri şehr, şehri kameri, lunar month) tam ortasıdır, bu da 14. günden sonra 15. güne yakındır. Öyleyse dolunay saati üzerine 14,76 gün (14 gün 16 saat) eklendiğinde bir sonraki ayın ilk günü olacaktır, ama nedense fıkıhçıların ayın ilk günü buna hiç uymaz. Üstelik, fıkıhçılara göre "hilal görmek" eski zamanlarda da şart olduğu için, teleskopu olmayan insanların açık havada, yapay ışık olmayan bir yerde çıplak gözle görmesi demek olur ki, buna göre bir dolunay ayın 11. ya da 12. günü, bir sonraki dolunay bundan 17 gün sonra olur, bu saçmalık böyle sürer gider. Örnek olarak, 2006 yılı için Ekim ayındaki dolunay, Türkiye için 14 Ekim, 5:13'tedir, ama diyanetin Ramazan ayını başlattığı gün olan 24 Eylül'den başlayıp sayarsak, dolunay 13. güne denk düşecektir, oysa dolunay, ayın 14 gün 16 saatlik (14,76 gün) durumudur.
Daha da tuhaf olan konu ise 27-30 Kasım 1978'de İstanbul'da müslüman ülkelerin yaptığı "Rü'yet-i Hilâl Konferansı" bildirgesinde oybirliği alınmış karara göre, "açık havada, yapay ışık olmayan yerde, çıplak gözle ince bir yay biçiminde Ay'ı görmek" şart kabul edilmiştir. Ancak bu uygulamayı yalnızca Hindistan, Pakistan, Afganistan, Bangladeş gibi ülkelerde dağlılar-köylüler yapmaktadır, bu yüzden de Ramazan'a 3 gün sonra başlayıp, 3 gün sonra Bayram yapmaktadırlar.
Ayrıca burada bir tutarsızlık daha vardır, Arapça'da tefsircilerin (müfessir), fıkıhçıların (fakih) kullandığı "Ay" anlamında kullandığı "kamer" sözcüğü yoktur. Kur'an yoluyla gelen bir sözcüktür ve aslı "Kumara" sözcüğüdür ki Kureyş şivesinde "kamrâ" diye söylenir, "hamrâ" sözcüğü ile bir anlamda "parlak yüzlü" anlamına kullanılır. Kur'an gelmeden önce Ay Tanrısı için kullanılan eril bir sözcüktür. Arapça'da "Ay" için "hilal" denir, bunun açık kanıtı Arapça'daki, şu cümledir; " اقمر ال هلال akmara l hilalü " "Hilal, kamerlendi. Hilal, kamer oldu" cümlesinin anlamı "Ay, dolunay oldu" demektir. Buradan da görüleceği gibi "Ay" sözcüğü Arapça'da " قمر kamer, قمارى kumara" değil, " هلال hilal"dir.
Bir başka tutarsızlık da şudur; Ramazan ayındaki oruç, evrendeki bütün insanlara farz kılınmıştır, Kur'an evrensel bir kitaptır. Ramazan başlangıcı için "rüyeti hilal" şartı koyan din adamları, acaba Ay'da kurulan bir kolonide yaşayan kimseler için neyi gördürecekler ya da evrenin herhangi bir yerindeki gezegen ya da uzay istasyonunda yaşayan insanlar için neyi gördürecekler? Oysa ayetler bunun açık cevabını yazıyor.
- Ramazan 1 İslâm'da oruç ayının başlangıcı.
- Ramazan 27 Kadir Gecesi
Muharrem | Safer | Rebiülevvel | Rebiülahir | Cemaziyelevvel | Cemaziyelahir | Recep | Şaban | Ramazan | Şevval | Zilkade | Zilhicce |