Privacy Policy Cookie Policy Terms and Conditions İcma - Vikipedi

İcma

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İslam

İslam Tarihi

İslam Hukuku Kavramları ve Kaynakları

FıkıhŞeriat • Re'y
İçtihad • Fetva

Şer'î Deliller

Aslî deliller:
Kur'anSünnet
İcmaKıyas
Fer'î deliller:
Mesâlih-i mürseleİstihsân
İstishâbZerâyi'
Örf-Âdet-Teâmül
Sahâbî kavli
Geçmiş Şeriatlar
Fıkıh Mezhepleri

Hanefi mezhebi
Şafii mezhebi
Maliki mezhebi
Hanbeli mezhebi
Zeydiyye • Caferiyye
Zahiri mezhebi

Diğer İslam Mezhepleri


İcmâ' bir İslam hukuku terimi.

İcmâ' İslam hukukuna göre, herhangi bir çağ veya dönemde yaşamış İslam bilgini ve müçtehidlerin Kitap (Kur'an), Sünnet ve bazı mezheplere göre kıyasın delillerinden birine dayanarak, şeriatın (İslami hükümlerin) bir meselesi konusunda aynı hükmü vermeleri, aynı hükümde birleşmeleridir.

İCMA 1. Giriş Dini hükümlerin tespitinde temelde dört delil kullanılmaktadır: kitap, sünnet, icma ve kıyas. Bunların ilk ikisi, yani kitap ve sünnet asıl olup, icma ve kıyas bu iki delilden neşet etmiştir. Bilindiği gibi Peygamber (s.a.v.) zamanında dini hükümler bizzat Peygamber’den (s.a.v.) öğreniliyordu. Bu hükümlerin kaynağı olan ayetler O’na iniyor, O da bu ayetleri açıklamak suretiyle, dini ahkâmı ortaya koyuyordu. Ancak Peygamber’in (s.a.v.) vefatından sonra, zamanın ve aletlerin değişmesi ile birçok farklı konuda dinin hükmünün izaha kavuşturulması ihtiyacı doğdu. Zira zamanın değişmesi ile birçok yeni hadiseler meydana gelmekte, birçok hadise de suret değiştirmektedir. İşte bu ihtiyacın bir sonucu olarak temeli kitap ve sünnet olan icma ve kıyas delilleri ortaya çıktı. Bir hüküm eğer kitapta yoksa sünnete bakılır, onda da yoksa icma sonra da kıyasa başvurulur. Burada şunu da arz etmek gerekir ki icma ve kıyas müstakil bireri delil değildir, bilakis kitap ve sünnete dayalıdırlar. Müctehitlerin icması ancak, zanni veya kati bir delile dayanmak suretiyle geçerli olur. Eğer bir dayanağı olmaksızın icma meydana gelseydi, yanlışlar doğru sayılmış olabilir, hata üzerine ittifak mümkün olabilirdi. 1. Tanımı İcma lügatlerde azim ve ittifak manalarına gelir. Terim manası ise, tüm müctehitlerin bir asırda, şeri/hukuki bir hükümde ittifak etmeleridir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere icma, müctehitlerin ittifakıdır. Avamın ittifakı icma sayılmaz, delil teşkil etmez. Ayrıca müctehitlerin ittifak ettikleri mevzu şeri/hukuki olmalıdır. Âlemin hudusü, hind yağının müshil etkisi taptığı gibi hukuki olmayan konulardaki ittifak icma sayılmamaktadır. Çünkü icma şeri/hukuki hükümler için geçerlidir. Şeri/hukuki hükümden maksat, Allah Teala’nın bizleri muhatap kıldığı şeylerden elde edilen hükümlerdir. Böylece, kıyamet alametleri vb. istikbale veya itikada delalet eden meselelerde icma kaynak olamamaktadır. Zira bunların kaynağı ancak nakildir. 2. Rüknü İcmanın rüknü ittifaktır. İttifak da iki türlü olur: azimet ve ruhsat. İttifakın azimeti, özürlere bakılmaksızın başlangıçta meşru olan ittifak; ittifakın ruhsatı ise, özür sebebiyle ikincil olarak meşru olan ittifaktır. İcmanın azimeti tüm müctehitlerin sözlü ya da ameli olarak icmaya katılmasıdır. İcmanın ruhsatı da, kimi müctehitlerin sözlü ya da ameli olarak icmaya katılmasıyla beraber, kimisinin de kendisine bu durumun ulaşmasından bir miktar düşünme süresi geçtikten sonra sükûtuyla oluşan icmadır. Bu icma şu suretle meydana gelir: Yeni bir hadise ortaya çıktığında, o zamanın büyüklerine mesele arz edilip, fetva sorulur. Bu görüşten diğer müctehitlerin haberi olur da bir müddet geçtikten sonra yine de sukut ederlerse ruhsat vaki olur. Çünkü hakkı söylememek dilsiz şeytanlıktır. Bundan dolayı müctehitlerin ittifak etmek dışında başka bir neden ve niyet sebebiyle sükûtu düşünülemez. Müctehitlerin sükûtu kabul ve rızaya hamlolunur. İmam-ı Şafii (r.) bunun ne icma ne de delil olduğunu söyleyerek icmanın bu şekline karşı çıkmıştır. Çünkü müctehitlerin sükûtu, düşünmek, delillerin çatışmasından doğan tevakkuf, fetva veren kimseyi gururlandırmak, müftinin yaşının daha büyük olması, ilminin daha çok olması, daha değerli olması veya fitneden korkmak gibi sebeplerden ileri gelebilir. Nitekim Hz. Ali (r.a.) Hz Ömer’le (r.a.) istişaresi esnasında kendine görüşü sorulana kadar susmuştur. Yine ‘avl meselesinde Hz. Ömer’e (r.a.) kimse muhalefet etmemiştir. İbn Abbas (r.a.) istişare meclisinde bulunmasına rağmen görüşünü açıklamayışını yaşı küçük olduğundan Hz. Ömer’in (r.a.) kırbacından korkmakla açıklamıştır. Bu deliller göstermektedir ki sükut rıza ve kabul anlamına gelmemektedir. İmam Şafii’nin (r.) bu delillerine karşı Hanefiler, Hz. Ali (r.a.) ve diğerlerinin sükûtunu batıla rızaya değil, Hz. Ömer’e (r.a.) hürmet sebebiyle görüşlerini açıklamak için başka bir meclisi beklemeye hamlederler. Ayrıca İbn Abbas (r.a.) hakkında zikredilen şekilde bir hadis bulunmamaktadır. Bunlarla beraber Hz. Ömer insanların hakkı duyma hususunda en istekli ve yumuşak olanıydı. Hutbede iken kendisine karşı çıkan kadına muamelesi meşhurdur. Hal böyle iken diğer sahabenin ondan çekinerek gerçeği söylememeleri tasavvur olunamaz. Onların bekleyişi korkudan değil ancak düşünmek ve görüşlerini beyan edecekleri başka bir ortam aramaktan ileri gelmektedir. 3. Şartları İcmada bütün müctehitlerin ittifakı şarttır. Müctehitlerden bir tanesinin bile ittifak icmanın kurulamamasına sebebiyet vermektedir. Çünkü müctehit görüş serdettiği zaman isabet de eder yanılır da; olur ki ittifakın dışında kalan kimse isabet etmiş, diğerleri yanılmıştır. İcmanın kimler tarafından kurulacağı hususunda farklı görüşler de vardır. Zeydi ve İmamilerin iddia ettiği gibi ehl-i beytin ittifakıyla, Malikilerin iddia ettiği gibi ehl-i Medine’nin ittifakıyla ya da sadece Hz. Ebu Bekr (r.a.) ve Hz. Ömer’in (r.a.) ittifaklarıyla icma kurulamamaktadır. İcmanın kurulabilmesi için müctehitlerin sayısının tevatür derecesine ulaşması da şart koşulmamaktadır. Müctehitlerin azlığı veya çokluğu asra göre değişir; kimi zamanlar on beş-yirmi müctehit varken, kimi zamanlar da bu sayı dört-beşi aşamayabilmektedir. Hal böyle olunca tevatür sayısı icma ehli müctehitlerde ön görülen bir şart olmaktan çıkmaktadır. İcmada icma edilen asrın dolması, geçmesi de beklenmez. Nitekim bazıları icma eden müctehitlerin görüşlerinden dönebileceklerini göz önünde tutarak, icmanın gerçekleşmesi için, icmanın söz konusu zaman boyunca istikrarını; icma eden tüm müctehitlerin dünyadan göçmelerini şart koşmuşlardır. Hanefi ve Şafiilere göre de müctehitin icma ettiği görüşten dönmesi mümkün olmakla beraber bu, icmanın kurulması için şart olarak öne sürülemez. Çünkü icma düşünme süresinin de geçmesiyle kurulmuş olur. Bundan sonra icmadan dönülebilineceğini düşünmek evhamdır; evhama da itibar olunmaz. Geçmişteki ihtilaf, sonraki icmaya engel sayılmamaktadır. Böylesi bir icma, geçmiş görüşlerden biri üzerine ittifak etmek veya geçmiş görüşlerin de dışında bir görüşte ittifak etmekle, iki surette meydana gelir. İlk durumda icmanın kurulamayacağını iddia edenler görüşlerine bir takım deliller getirirler. Birincisi: Bir asırda ihtilaf vaki olduktan sonra ikinci bir asırda bu görüşlerden biri üzerine icmanın varlığını kabul etmek, geçmiş çağdakilerin görüşlerini yok saymaktır. Hâlbuki bu görüşler birer delile müsteniddir. Delillerin bekası görüşlerin de bekasını gerektirir. Böylelikle üzerinde ihtilaf edilmiş bir görüş hususunda asla icma vaki olamaz. İkincisi: Eğer ihtilaflı bir meselede sonraki asırlarda icmanın geçerli olabileceğini söylersek, icmanın muhalefet etmiş olduğu geçmiş asırdaki diğer görüş sahiplerini dalalet ile nitelendirmiş oluruz ki bunların içinde bazı sahabenin de girmesi muhtemeldir. Bu görüşe karşın, özellikle Hanefi uleması icma gerçekleşmedikçe önceki görüşlerin bekasına, icmadan sonra ise sanki nassa muhalif yapılmış kıyas gibi, yokluğuna hükmetmişlerdir. Sahabenin dalalete nispet edilmesi meselesine gelince; önceki asırdakilerin görüşleri icma varid oluncaya kadar geçerlidir. İcmadan sonra, görüşleri sanki yok kabul edilir. Dolayısı ile icmaya aykırı görüş beyan etmiş olmazlar. Onların görüşleri icma öncesini bağlar. Eğer dalalete nispetten kasıt, görüşünde hata yapmış olmak ise bunda karşı çıkacak bir şey yoktur. Müctehit görüşünde isabet de eder, yanılır da. Geçmiş asırda bir hüküm üzerinde ihtilafın olması durumunda sonraki devirlerde, bu ihtilaf edilen görüşlerden biri üzerinde icmanın kurulabileceği hususunda ihtilaf olmakla beraber, ihtilaf edilen görüşler dışında başka bir görüşte icmanın kurulamayacağında ulema ittifak etmiştir. Çünkü evvelki asırda ortaya çıkan tartışma sonunda, ihtilafın dışında başka bir görüşe yönelmemek hususunda ittifak çıkmıştır. Ayrıca sonraki asırda başka bir görüşte icma etmek evvelki asır ehlini hata üzere icma etmekle ithamdır. Çünkü önceki asırda herkes sonraki asırda serdedilen görüşün geçersizliği hususunda birleşmiştir. 4. Delaleti İcma her ne zaman tahakkuk ederse kati delil olmaktadır. İcma ile sabit olan hüküm de kati bir hüküm kabul edilmekte ve icmadan sonra tartışmalar geçersiz sayılamaktadır. İcma kati bir delil olmakla birlikte hükmettiği şey hakkında tartışmayı caiz olmaktan çıkarmaktadır. İcmanın delil oluşu kitap ve sünnetle sabittir. “Allah Teala’nın ipine toptan sarılın ve ayrılığa düşmeyin.” , “Hakkında ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah’a aittir.” , “Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, onu Allah Teala ve Resulü’ne (s.a.v.)arz edin.” ayetleri icmanın delil oluşuna zanni birer delildirler. Son iki ayetten ittifak ettiğiniz, ayrılığa düşmediğiniz şeyler haktır, doğrudur hükmü çıkmaktadır. Özellikle de “Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, müminlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir.” ayeti kerimesi icmanın delil oluşuna aşık delildir. Çünkü ayet müminlerin yoluna ittibayı emretmektedir. Ancak zikrettiğimiz ayetlerin haepsi zanni birer delil teşkil etmektedirler. 5. Hükmü ((tamamlanmalı))

THIS WEB:

aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - be - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - closed_zh_tw - co - cr - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dv - dz - ee - el - eml - en - eo - es - et - eu - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - haw - he - hi - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - ms - mt - mus - my - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - ru_sib - rw - sa - sc - scn - sco - sd - se - searchcom - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sq - sr - ss - st - su - sv - sw - ta - te - test - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tokipona - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu

Static Wikipedia 2008 (no images)

aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - bcl - be - be_x_old - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - co - cr - crh - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dsb - dv - dz - ee - el - eml - en - eo - es - et - eu - ext - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gan - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - hak - haw - he - hi - hif - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kaa - kab - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mdf - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - mt - mus - my - myv - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - quality - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - rw - sa - sah - sc - scn - sco - sd - se - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sr - srn - ss - st - stq - su - sv - sw - szl - ta - te - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu -

Static Wikipedia 2007:

aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - be - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - closed_zh_tw - co - cr - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dv - dz - ee - el - eml - en - eo - es - et - eu - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - haw - he - hi - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - ms - mt - mus - my - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - ru_sib - rw - sa - sc - scn - sco - sd - se - searchcom - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sq - sr - ss - st - su - sv - sw - ta - te - test - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tokipona - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu

Static Wikipedia 2006:

aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - be - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - closed_zh_tw - co - cr - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dv - dz - ee - el - eml - en - eo - es - et - eu - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - haw - he - hi - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - ms - mt - mus - my - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - ru_sib - rw - sa - sc - scn - sco - sd - se - searchcom - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sq - sr - ss - st - su - sv - sw - ta - te - test - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tokipona - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu