Hindiçini Savaşı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Hindicini buhranının nedenini, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bütün sömürgelerde, Batı sömürgeciliğine karşı uyanan bağımsızlık hareketleri ile, bu hareketlerin komünistler tarafından kışkırtılması teşkil etmektedir. İ kinci Dünya Savaşı'nın bitiminden sonra Fransa, Hindiçini'deki Vietnam, Laos ve Kamboç sömürgelerine tekrar yerleşmek istedi. Halbuki savaş sırasında Japonlar'ında kışkırtmasıyla bu ülkelerde Fransa'nın egemenliğine karşı bir milliyetçi hareket başlamıştı. Japonya yenildikten sonra bu milliyetçi hareketler, milli bağımsızlık şekline dönüştü. Bu hareketlerin en etkilisi Vietnam'da Komünist Hoçhi Minh'in liderliğinde ortaya çıktı. Japonya'nın yenilgisi ve savaştan çekilmesi üzerine Hoçhi-Minh'li Ağustos 1945'te Vietnam Demokratik Cumhuriyetini ilan etti. Fransa ise, her üç memlekette de kendi nüfuzunu tekrar yerleştirmek için, kendi kontrolü altında ve bir dereceye kadar muhtariyete sahip bir Çin-Hindi federasyonu kurmak istedi. Fakat bu teşebbüsü sert tepkilere yol açtı. Fransız kuvvetleri bu mukavemeti yok etmek için harekete geçti. Laos ve Kamboçya'da duruma nisbeten hakim oldu. Vietnam'ı da nüfuzu altına aldıysada, Kuzey Vietnam'da Hoçhi-Minh kuvvetlerini yok edemedi. Bunun üzerine 1948'de Vietnam'da eski Annam İmparatoru Bao Dai'nin başkanlığında bir hükümet kurdu. 1949'da Fransız Birliği içinde Vietnam, Kamboçya ve Laos'a bağımsızlık tanıdı. Daha sonra Vietnam'ın bağımsızlığını Amerika ve İngiltere de tanıdılar. Bunun üzerine, Ocak 1952'de Hoçhi-Minh'de Kuzey Vietnam da bağımsız Viet-Minh hükümetini ilan etti ve hükümeti de Rusya ve Komünist Çin'i tanıdı.
Temmuz 1952'de Viet-Minh kuvvetleri Vietnam'a karşı taarruza geçtiler. Bu saldırı sırasında komünist Çin bu defada Viet-Minh kuvvetlerine yardım etmeye başladı. 1953'te Vietnam savaşları daha çok şiddetlendi. Amerika Birleşik Devletleri'nin gerekli yardımı yapmaması üzerine, Fransa'nın durumu gittikçe güçleşti. Vietnam savaşları devam ederken Laos ve Kamboçya'da da komünist gerillalar faaliyetlerini arttırmışlardı. Bu durum karşısında Fransa Kuzey Vietnam'dan vazgeçmek zorunda kaldı.
27 Temmuz 1952 Kore mütareke antlaşmasına göre, Kore'nin birleştirilmesi sorunu ilgili devletler tarafından ele alınacaktı. Bu sorunu görüşmek üzere ilgili devletlerin Dışişleri Bakanlarının 25 Ocak-18 Şubat 1954'de Berlin'de yaptıkları konferansta, Kore sorunu ile birlikte Hindicini sorununuda ele alacak bir konferansın 26 Nisan
1954'de Cenevre'de toplanmasına karar verildi. Berlin Konferansından hemen sonra komünist Viet-Minh kuvvetleri, Cenevre Konferansı'na kadar mümkün olduğu kadar geniş topraklar ele geçirmek ve konferansta durumlarını kuvvetlendirmek için harekete geçtiler ve bütün kuzey Vietnam'ı ele geçirdiler.
Amerika, Rusya, ingiltere, Fransa, Komünist Çin, Laos, Kamboçya ve Vietnam temsilcilerinin katılmasıyla Cenevre Konferansı 26 Nisan-20 Temmuz 1954'de toplandı ve bir anlaşma imzalandı. Buna göre; Hindçini savaşı sona erdirilmiştir. Ayrıca, 17 nci enlem çizgisi ile Vietnam ikiye ayrıldı. Kuzeyi Viet-Minh, Gü-neyi'de Vietnam hükümetine bırakıldı. Böylece Vietnam'da demir perde ile ikiye ayrılmış oldu. Öte yandan Kamboçya, Laos ve Vietnam bu anlaşma ile tam bağımsızlıklarına kavuştular.
[değiştir] Hindicini Savaşının Sonuçları
Vietnam savaşları, Amerika Birleşik Devletleri'nin Uzak Doğu ve Pasifik politikasına da etki yaptı ve bunun sonucunda da, Kore Savaşı'ndan sonra almaya başladığı savunma tedbirlerini daha çok genişletmeye yöneldi. Bu politikasının gereği olarakta; Siyam, Kamboçya, Laos ve Güney Vietnam'a yapmakta olduğu askeri ve teknik yardımı artırdı. Fakat, Amerika Uzak Doğu'daki komünist tehlikesi karşısında, yardım politikasının yeterli olmadığını gördü. Onun amacı, Asya ve Uzak Doğu'da; barış, güvenlik ve hürriyetin sağlanması için bir kollektif güvenlik sistemi kurmaktı. Bu konudaki düşüncelerini İngiltere ve Fransa'ya da kabul ettirdi. Amerika Birleşik Devletleri'nin Asya'da kurmak istediği kollektif güvenlik sisteminin ilkini, 19 Mayıs 1954'de Pakistan ile imzaladığı; "Karşılıklı Savunma Yardım Antlaşması" teşkil etmistir. Bu antlaşma gereğince; Amerika'nin Pakistan'a yapacağı askeri yardımı, Pakistan, Keşmir anlaşmazlığı dolayısıyla Hindistan'ın itirazlarına sebebiyet vermemek için, yalnız savunma amacı ile meşru müdafaa halinde kullanacaktı.
Amerika'nın Doğu ve Güneydoğu Asya'daki Komünizm tehlikesine karşı kurmak istediği kollektif savunma sistemi ise, 8 Eylül 1954'de Manila Paktı veya Seato Antlaşması ile gerçekleştirmiştir. Amerika, İngiltere, Fransa, Yeni Zelanda, Avus-turalya, Filipinler, Tayland ve Pakistan arasında imzalanan bu kollektif savunma ittifakı, bu anlaşmayı imzalayan Asya devletlerinin topraklarını, genel olarak Güneydoğu Asya'yı ve 21 nci enlemin güneyinde kalan Güneybatı Pasifik bölgesinin savunulmasını kapsamı içine almaktaydı. 1952'de Türkiye ile Yunanistan'ında Nato'ya katılmaları gözönünde tutulursa, Seato ile komünist blok, Amerika'nın Atlantik kıyılarından başlayıp Türkiye'nin doğu kıyılarına kadar devam eden ve tekrar Pakistan'ın batı sınırlarında başlayıp Japonya'nın kuzeyine kadar uzanan bir çizgi üzerinde çember içine alınmış olunmaktaydı. Bu çember üzerindeki boşluklardan Yugoslavya ile ilgili boşluk, 9 Ağustos 1954'de Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında imzalanan Balkan İttifakı ile kapatıldı. 1955'de Türkiye, Irak, İran, Pakistan ve İngiltere arasında imzalanan Bağdat Paktı ile de İran boşluğu doldurulmuştur. Yine bu çember üzerindeki boşluklardan biri olan Milliyetçi Çin (Formosa) ile de Ame rika 2 Aralık 1955'de bir ittifak anlaşması imzalamıştır.
Birleşik Devletler, Asya, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika'ya teknik yardımlarını genişletmeye devam etti. 1958'de kalkınma ve yardım için Birleşik Devletler'in sağladığı bir milyar dolarlık yardım, Kore'yi savaş öncesi üretim ve tüketim düzeyinin çok üstüne çıkardı. Savaşın yol açtığı tahribatı gidermek ve gerillalarla mücadeleyi desteklemek üzere Filipin Cumhuriyetine yapılan geniş yardım da aynı şekilde etkili oldu. 1950-1960 yıllan arasında Birleşik Devletler 60'dan fazla ülkeye makine, ilaç, kredi ve teknisyen yardımı sağladı ve bu uygulamaları ile Sovyet tehdidinin genişlemesini engelledi.