İstanbul Ticaret Üniversitesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Ticaret Odası Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı tarafından 2001 yılında kurulan bir vakıf üniversitesidir. Halen Eminönü'nde 1 Üsküdar'da 2 adet olmak üzere 3 binada hizmet vermektedir. Yurt olanağı mevcut değildir.

Üniversite'nin değerli öğretim üylelerinin ve özellikle kurucu rektör A. Sait Sevgener'in İstanbul Ticaret Odası'nın değişen akp yanlısı yönetim nedeniyle ayrıldığı okuldur.Okulda sosyal faaliyetler yok denecek kadar azdır.Yurt olanakları,sportif tesisler,servis ve ulaşım hizmetleri ile sağlık hizmetleri yok denecek kadar azdır ve kalitesizdir.Okulun binası liseden bozma öğrenci sayısını karşılayamamaktadır.Rektör yaklaşık 2 yıldır belli değildir ve bu da idari ve akademik alanda karmaşıklığa ve düzensizliğe neden olmaktadır.

Eski rektör vekili ve İletişim Fakültesi Dekanı olan Prof.Dr. Ateş Vuran'ın YÖK'ün 2 kez veto etmesine karşın İstanbul 5. İdare Mahkemesi kararı ile rektörlük makamına asaleten atandığı ve böylece haziran 2006 sonu itibariyle 1,5 senelik rektörsüzlük ile ortaya çıkan krizin aşıldığı okuldur. Her ne kadar yerel medya da çıkan haberler krizin aşıldığı izlenimini verse de olayın derinliklerine inildiğinde aşağıdaki yorumun da doğru bir saptama olacağı akla gelmektedir:

"İstanbul Ticaret Üniversitesi, ne yazık ki"mahkeme kararıyla" YÖK'ün onayı olmadan rektörlük makamına oturan Prof.Dr.Ateş Vuran yüzünden muhtemel krizlere gebe bir kurumdur.Ateş Vuran zafer sarhoşluğundan olsa gerek büyük bir rehavet içinde...Türkiye'deki yüksek Öğretim sisteminin tek direktörü olan YÖK'ün onayı alınmadan yapılan bir işleme YÖK orta ve uzun vadede sert tepki gösterecektir ve tahminimce YÖK tarafından sistematik bir şekilde uygulanacak olan bürokratik ve yasal engellemeler ve müdahaleler neticesinde Ateş Vuran'ın rektörlük hayatı çok uzun sürmeyecektir.Bu olgu, Türk Yükseköğrenim hayatında yüzlerce kez yaşanmıştır.En son ve bu olaya en benzer olarak Maltepe Üniversitesi'ndeki rektör krizi YÖK'ün üzerinde mutabık kaldığı bir adayın göreve getirilmesiyle son bulmuştur. Son 10 yılı incelerseniz bunun gibi yüzlercesini görürsünüz.

İst. Ticaret Üniversitesi gibi birkaç bin kişlik öğrencisi, 100 kişilik akademik kadrosu ve sınırlı mali kaynakları bulunan henüz 5 senelik bir Üniversite'nin rektörü yÖk'ün baskılarına karşı fazla dayanamayacaktır. YÖK o kadar güçlü bir kurumdur ki 30000 öğrencili 2500 akademik personelli İstanbul Üniversitesi rektörü Kemal Alemdaroğlu'na bile kök söktürmüştür.Yani Ateş Vuran'ın YÖK hegemonyası altında ezilmesi gibi bir durumun ortaya çıkması kaçınılmazdır.Nitekim sayın Vuran da konu ile ilgili açıklamasında YÖK'e kendi çapında bir jest yaparak "her şeye rağmen YÖK'ün Türkiye için gerekli bir kurum olduğunu" söylemiş adeta başına gelecekleri sezmişcesine YÖK'e yaranmak için girişimlerine başlamıştır çünkü kendisi 60 yaşında bir profesör olarak bu ülkede YÖK'ün gücünü herkesten daha iyi bilmektedir.

Ayrıca, YÖK büyük bir ihtimalle temyiz için danıştay'a gidecektir. YÖK ile ilgili davalara bakıldığında Danıştay'ın çoğunlukla YÖK lehinde karar verdiğini görüyoruz yani davanın temyiz edilmesi çok yüksek bir ihtimal ancak bu dava en azından 1 yılı alacaktır ve bu süre zarfında da YÖK'ün engellemeleri olacaktır.

Başka bir açıdan bakarsak eğer ateş vuran görevinde kalmakta ısrarcı olursa okul iyice prestij kaybına uğrayacak,intikam ve yaptırım peşindeki YÖK yüzünden yeni krizlerle ve olumsuz hadiselerle çalkalanacaktır. yapılacak en iyi şey Ateş Vuran'ın görevi YÖK'ün de üzerinde mutabakata varacağı birine (Ahmet Hayri Durmuş olabilir) devretmesidir.Aksi takdirde son krizden daha ciddi olaylarla uğraşmak zorunda kalırız."