Ebooks, Audobooks and Classical Music from Liber Liber
a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z





Web - Amazon

We provide Linux to the World


We support WINRAR [What is this] - [Download .exe file(s) for Windows]

CLASSICISTRANIERI HOME PAGE - YOUTUBE CHANNEL
SITEMAP
Audiobooks by Valerio Di Stefano: Single Download - Complete Download [TAR] [WIM] [ZIP] [RAR] - Alphabetical Download  [TAR] [WIM] [ZIP] [RAR] - Download Instructions

Make a donation: IBAN: IT36M0708677020000000008016 - BIC/SWIFT:  ICRAITRRU60 - VALERIO DI STEFANO or
Privacy Policy Cookie Policy Terms and Conditions
Akvaryum - Vikipedi

Akvaryum

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Georgia Akvaryumu’nda sergilenen tropik akvaryum tankı
Georgia Akvaryumu’nda sergilenen tropik akvaryum tankı

Akvaryum çoğunlukla cam ya da yüksek dirençli plastik gibi saydam malzemelerden yapılan, genellikle balık olmak üzere, ama bazen de omurgasızlar ve ayrıca amfibyumlar, deniz memelileri ve sürüngenler gibi suda yaşayan bitki ve hayvanların tutulduğu ve daha çok bu canlıların sergilenmesi amacıyla kullanılan içi su dolu olan ve küçük bir cam kavanozdan büyük su tanklarına kadar geniş bir yelpazede yeralan kap ve yapılardır. Akvaryum sahibi olmak dünya çapında yaklaşık olarak 60 milyon kişi tarafından yapılan popüler bir hobidir. Çağdaş akvaryumların öncüsünün yeni çıktığı 1850’li yıllardan beri, özellikle akvaryum balıklarını sağlıklı tutabilmek için daha karmaşık ışıklandırma ve filtreleme sistemleri de geliştirildikçe akvaryum ile ilgilenenlerin sayısı oldukça kabarmıştır. Halka açık akvaryumlar, evinde akvaryum bakanların hobisini daha büyük bir ölçekte kopyalar. Osaka Akvaryum, 5.400 m³’lük su tankı ve 580 türlük su canlısı koleksiyonuna sahiptir ve İngiltere’de yapılması planlanan National institute for research into aquatic habitats (Su yaşam alanlarını araştırmak için ulusal enstitü) 40 hektarlık büyüklüğüyle dünyanın en büyük akvaryumu olacaktır.

İçinde tek bir balık barındıran cam kavanozlardan dikkatle tasarlanmış destek sistemlerine sahip olan ve karmaşık ekosistemlerin tamamını taklit etmeye çalışan boyutlardaki akvaryumlara kadar çeşitli boyutlarda akvaryum, hobi sahipleri tarafından bakılmaktadır. Akvaryumlar genellikle tatlı su, tuzlu su ve hafif tuzlu su akvaryumları olarak sınıflandırılır ve su sıcaklığı tropikal ya da soğuk ortamlara göre farklılık gösterir. Bu iki özellik ve diğerleri akvaryum da hangi balık ve diğer canlıların yaşayabileceğini belirler. Akvaryumda yaşayan canlılar sıklıkla doğadan toplansa da akvaryum ticareti için özel olarak yetiştirilen canlıların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

Dikkatli bir akvaryumcu, akvaryumunda bulunan canlıların doğal yaşam alanlarının koşullarını taklit eden bir ekolojik dengeyi su tankında tutabilmek için önemli derecede çaba sarfeder. Su kalitesini sağlamak için besin maddelerinin giriş ve çıkışlarını özellikle de akvaryumdaki canlıların ürettiği atıklarını kontrol altında tutmak gereklidir. Azot çevrimi besin yoluyla azot girişini, canlılar tarafından toksik azot içeren atıkların üretilmesini ve yararlı bakteri popülasyonları tarafından bunların daha az toksik bileşiklere dönüştürülmesini tanımlar. Uygun bir akvaryum ortamı sağlamak için diğer önemli noktalar arasında uygun tür seçimi, biyolojik yüklemenin yönetimi ile iyi bir fiziksel yapı tasarımı bulunur. Bu koşulların sağlanamaması balık hastalıklarına davetiye çıkarır.

Konu başlıkları

[değiştir] Tarihçe ve gelişim

[değiştir] Etimoloji

Akvaryum kelimesinin kökeni Latince su anlamına gelen aqua sözcüğü ile yer, bina anlamına gelen -rium son ekinin birleştirilmesiyle oluşan aquarium sözcüğüdür.

[değiştir] Antik uygulamalar

Koi, yüzyıllardır Japonya ve Çin’de dekoratif amaçlı havuzlarda bulunur.
Koi, yüzyıllardır Japonya ve Çin’de dekoratif amaçlı havuzlarda bulunur.

Kapalı ve yapay ortamlarda balık bakılması tarihi çok eskilere dayanan bir uygulamadır. Antik uygarlıklardan Sümerlerin yakaladıkları balıkları yemek için hazırlamadan önce havuzlarda tuttukları bilinir. Koi ve japon balığının sazan balığından türetilmesine yaklaşık 2000 yıl önce başlandığı sanılmaktadır. Mısır’da Oxyrhynchus kazıalanında bulunan kalıntılarda Eski Mısır sanatına ait, dikdörtgen tapınak havuzları içinde kutsal balıkların beslenmesine dair çizimlere rastlanmıştır. Birçok kültürün tarihinde hem işlevsel hem de dekoratif nedenlerle balık beslendiği ile karşılaşılır. Çinliler, Song hanedanı döneminde büyük seramik kaplar kullanarak japon balıklarını içeri ortama taşımıştır.

[değiştir] Cam kaplar

İçinde bulunan balıkların gözlemlenebileceği, saydam ve kapalı bir su tankından oluşan, içeride tutulabilecek bir akvaryum kavramı görece yakın geçmişte ortaya çıkmıştır ancak bu gelişmenin tam tarihini bulmak oldukça güçtür. 1665 yılında günceleriyle tanınan Samuel Pepys, Londra’da "bir su kabında tutulan, ve içinde yaşayabilen, üzerinde yurtdışından getirildiğini yazan oldukça ender rastlanan bir güzelliğe" rastladığını yazar. Peppys’in gördüğü balık büyük bir olasılıkla o zamanlar Doğu Hint Şirketi tarafından ticareti yapılan, Çin’in Kanton bölgesinde Guangzhou’da bulunan bir bahçe balığı olan cennet balığıydı ( Macropodus opercularis). 18. yüzyılda biyolog Abraham Trembley, Hollanda’da bulunan hidraları incelemek amacıyla büyük camdan silindirlerde tutmuştur. Suda yaşayan canlıların cam kaplarda beslenmesi kavramı bu döneme dayanmaktadır.

[değiştir] Popülerlik

İngiltere Bristol şehrinde, Bristol Hayvanat Bahçesi akvaryumunda Güney Doğu Asya balıkları . Su tankının yüksekliği yaklaşık 2 metredir.
İngiltere Bristol şehrinde, Bristol Hayvanat Bahçesi akvaryumunda Güney Doğu Asya balıkları . Su tankının yüksekliği yaklaşık 2 metredir.

1851 yılında Büyük Fuar’da dökme demirden çerçeveler içinde süslü akvaryumların yer almasından sonra Birleşik Krallık’ta akvaryumda balık beslemek popüler bir hobi hâline gelmiştir. Çerçeveli camdan yapılan akvaryumlar 1830’larda uzun deniz yolculukları sırasında egzotik bitkileri korumak için Britanyalı bahçıvanlar için geliştirilen sırlı Ward kasasının özel bir çeşidiydi. 19. yüzyıl akvaryumlarının metal alt paneli sayesinde içindeki su aşağıdan yakılan ateş ile ısıtılabiliyordu. Akvaryuma ilgi konusunda Büyük Britanya ile yarışan Almanya’da yüzyılın başında Hamburg Avrupa’ya birçok yeni akvaryum balık türünün giriş noktası olmuştur. I. Dünya Savaşı’ndan sonra yerleşim yerlerinin elektriklendirilmesinden sonra akvaryumlar daha yaygınlaştı. Elektrik ile birlikte yapay ııklandırma, havalandırma, filtreleme ve ısıtma gibi akvaryum teknolojisi büyük ilerleme kaydetti. Hava taşımacılığı ile birlikte birçok uzak bölgeden yeni türlerin getirilmesi akvaryumda balık beslemeye ilgi duyanların sayısının artmasını sağlamıştır.

Dünya çapında yaklaşık 60 milyon kişinin akvaryumda balık beslediği ve daha fazla sayıda akvaryum bulunduğu tahmin edilmektedir. Özellikle Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’da akvaryum hobisi yaygındır. ABD’de akvaryum sahiplerinin önemli bir çoğunluğunun (%40) iki ya da daha çok akvaryumu bulunmaktadır.

[değiştir] Türkiye’de akvaryum

Türkiye’de akvaryum hobisi görece yeni olup kırk ile elli yıllık bir geçmişe dayanır. Özellikle 1980’lerde yurtdışından yabancı ve egzotik balık türlerinin ithal edilmesiyle birlikte ilgilenen sayısının artması ile günümüzde akvaryum ile uğraşanların 200.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. [1]


[değiştir] İşlevi ve tasarımı

Akvaryumlar antik çağlardaki bahçe havuzları ve cam kavanozlardan çağdaş uzmanlaşmış sistemlere kadar geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Akvaryumun boyutları tek bir balığın bulunduğu küçük bir cam kavanozdan bütün bir deniz ekosistemini taklit edebilen devâsa halka açık akvaryumlara kadar değişir. İçinde yaşayan canlıların uzun süre hayatta kalabilmesinde en başarılı olan akvaryumlar, içindeki canlıların doğal yaşam alanlarındaki koşulları oldukça dikkatli bir şekilde tekrarlamaya çalışırlar.

Tatlısu akvaryumları, düşük maliyet ve bakım kolaylığı nedeniyle en popüler akvaryum tipi olarak kalsa da kendini adamış kişilerin deniz suyu akvaryumlarında çok zor olan ortamları tekrarlamayı başarmaları sonucu bu tür de popülerlik kazanmaktadır.

[değiştir] Tasarımı

Tipik bir akvaryumda filtreleme sistemi: (1) Su alma. (2) Mekanik filtreleme. (3) Kimyasal filtreleme. (4) Biyolojik filtreleme ortamı. (5) Su tankına çıkış.
Tipik bir akvaryumda filtreleme sistemi: (1) Su alma. (2) Mekanik filtreleme. (3) Kimyasal filtreleme. (4) Biyolojik filtreleme ortamı. (5) Su tankına çıkış.

Evde bulunan sıradan bir tatlısu akvaryumunda filtre sistemi, yapay ışık sistemi, hava pompası ve ısıtıcı bulunur. Bunlara ek olarak olarak bazı tatlı su tanklarında ve tuzlu su tanklarının çoğunda su dolaşımını artırmak için elektrikli karıştırıcılar kullanılır.

Katı madde parçaçıkları olduğu kadar potansiyel tehlikeli olan azotlu atıkları ve suda çözünmüş fosfatları ayırmak için tasarlanmış olan birleşik biyolojik ve mekanik filtre sistemleri artık yaygın olarak kullanılmaktadır. Ev akvaryumlarının en karmaşık yapıya sahip olan parçaları filtreleme sistemleridir ve çeşitli tasarımlar kullanılır. Sistemlerin çoğunda tankın suyunun az bir kısmı pompa yardımıyla çekilerek filtrelemenin yapıldığı su dışındaki bölüme gönderilir ve filtrelenen su tekrar akvaryuma verilir.

Suya yeteri kadar oksijen taşımak için ya da yoğun olarak bitki barındıran akvaryumlar için de karbondioksit sağlamak için hava pompaları kullanılır. Bir zamanlar her akvaryumda kullanılan bu araçlar, yeni filtreleme sistemlerinin yüzeyde yeteri kadar su çalkantısına sebep olarak gaz değiştokuşuna neden olduğu için daha az yaygın olarak kullanılmaktadır. Akvaryum ısıtıcıları, etraftaki hava soğuduğunda akvaryum içindeki suyu istenen sıcaklıkta tutabilmek için termostat olarak çalışır. Soğuk su akvaryumlarında ya da ortam sıcaklığının istenen sıcaklığın üstünde olduğu yerlerde soğutucular da kullanılır.

Bir akvaryumun fiziksel özellikleri tasarımın ayrı bir yönünü oluşturur. Boyut, ışıklandırma koşulları, yüzen ve köklü bitkilerin yoğunluğu, kütüklerin ve taşların yerleşimi, mağara oluşumu, akvaryum dibindeki karışım, akvaryumun oda içindeki konumu gibi birçok faktör akvaryum içindeki canlıların davranışını ve yaşam sürelerini etkiler.

Bu ögeleri biraraya getirerek yapılmaya çalışılan su kalitesini artırmak ve koşullarını akvaryum içinde yaşayan canlılar için uygun duruma getirmek.

[değiştir] Sınıflandırma

Akvaryumlar içinde barındırdıkları su hayatının tipine göre farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Akvaryum içindeki suyun durumu ve özellikleri en önemli sınıfladırma kriteridir çünkü suda yaşayan canlıların çoğu uygun olmayan su koşullarına maruz kaldıklarında yaşamlarını sürdüremez. Akvaryumun boyutuda ne tür ekosistemin oluşturulacağı ve hangi türlerin besleneceğini sınırlar.

[değiştir] Su koşulları

Tuzlu su akvaryumu
Tuzlu su akvaryumu

Tamamen çözünmüş katıların ve diğer maddelerin temel su kimyasını dolayısıyla da organizmaların çevreleriyle nasıl etkileşime girebileceğini etkilediği için su içindeki çözünmüş madde içeriği su koşullarının en önemli yönüdür. Tuz içeriği ya da tuzluluk su koşullarının en temel sınıflandırmasını oluşturur. Bir akvaryumda göl ya da ırmak ortamını oluşturmak için tatlı su (tuz oranı < 0,5 PPT), ırmak ağızları gibi tatlı su ile tuzlu suyun karıştığı ortamları oluşturmak için yarı tuzlu su (0,5 ile 30 PPT arasında bir tuz oranı), okyanus ya da deniz ortamını oluşturmak için tuzlu su ya da deniz suyu (30 ile 40 PPT arasında bir tuz oranı) bulunabilir. Ender olarak tuzlu su organizmalarını yetiştirmek için daha da yüksek oranda tuz içeren sulardan oluşan özel tanklarda bulunur.

Su içinde çözünmüş olan diğer maddeler doğal ortamları akvaryumda oluşturmak için önemli olan diğer özellikleri belirler. Suyun pH oranı asitlik ya da alkalilik oranını belirler. Deniz suyu tipik olarak alkalidir ancak tatlı suyun pH oranı oldukça değişik olabilir. Sertlik çözünmüş mineral içeriğinin bir ölçüsüdür, sert ya da yumuşak su tercih edilebilir. Çözünmüş organik içerik ve çözünmüş gazlar da diğer önemli faktörlerdir.

Evinde akvaryum bulunduranlar genellikle yerel su şebekesinden aldıkları musluk suyunu kullanır. Tatlı su tankları için musluk suyunda dezenfeksiyon amacıyla kullanılan klor ya da chloraminei ayırmak için kimyasal maddeler kullanılarak su akvaryumda kullanılmak üzere hazır hâle getirilir.

Yarı tuzlu ve tuzlu su akvaryumlarına çeşitli tuz ve mineral karışımlarının eklenmesi gerekir. Bu karışımlar piyasada akvaryum kullanımı için satılmaktadır.

Daha gelişmiş akvaryum sahipleri suyu kullanmadan önce alkali oranını, sertliğini ya da çözünmüş organik madde ve gaz oranını ayarlamak için eklemeler yapabilir. Bunu yapmak için iki işlem vardır: deiyonizasyon ve ters osmoz. Buna karşın halka açık olan büyük akvaryumlar genellikle nehir, göl ya da deniz kıyısında kurulur, böylelikle çok fazla işlemden geçmesi gerekmeyen yüksek miktarda suya ulaşmaları kolaylaşır.

[değiştir] İkincil su çözellikleri

Akvaryumun başarılı olması için ikincil su özellikler deönemlidir. Su sıcaklığına göre en temel iki akvaryum sınıflandırması yapılır: tropik ve soğuk su. Birçok balık ve su bitkisi çok sınırlı bir sıcaklık aralığını tolere edebilir: Yaklaşık ortalama 25 °C’lik su sıcaklığıyla tropik ya da ılık su akvaryumları daha yaygındır ve tropik balıklar akvaryumlarda en sık rastlanan balıklardır. Soğuk su akvaryumları bu derecelerden daha düşük sıcaklıktaki akvaryumlardır ve bazı balık türleri daha soğuk olan bu ortama daha uygundur.

Su hareketi de doğal bir ekosistemi aslına sadık kalarak taklit etmek için önemli özelliklerden biridir. Akvaryumdaki balıklara göre durgun sudan hızlı akıntılı suya kadar suya değişik hareketler verilebilir.

Su sıcaklığı birleşik bir termometre ve ısıtıcı biriminin yardımıyla ve nadiren de soğutucuyla ayarlanır. Su hareketini düzenlemek için ise karıştırıcılar kullanılır ya da filtre sisteminin su çekip bıraktığı yerlerine dikkat edilerek iç su akışı ayarlanır.

[değiştir] Boyut

İçinde bitkiler olan bir tatlı su akvaryumu.
İçinde bitkiler olan bir tatlı su akvaryumu.

Bir akvaryumun boyutu bir litreden daha az su alan sade bir cam kavanozdan halka açık, içinde kelp ormanı gibi ekosistemleri ya da büyük köpekbalıklarını barındıran ve yalnızca mühendislik kurallarıyla sınırlanan devasa akvaryumlara kadar değişebilir. Genel olarak daha büyük akvaryumlar, pH ve sıcaklık oynamalarına karşı dayanıklı olduklarından daha büyük bir sistem dengesine izin verdiklerinden tercih edilir.

Evde bulunan akvaryumlar en az 11 litre kadar su alabilir. Bu boyutlar filtreleme ve diğer temel sistemler için pratik açıdan en küçük boyut olarak nitelendirilmektedir. Yakın geçmişte İtalya’da Roma şehrinin yerel yönetimi insanlık dışı olduğunu öne sürerek geleneksel japon balığı kavanozlarını yasaklamıştır. Suyun ağırlığı (tatlı suyun litresi 1 kg.’dır ve tuzlu su daha da yoğundur) ve içerideki su basıncı (kalın ve dirençli cam panellere gerek vardır) nedeniyle evlerde bulunan akvaryumlar en çok 1 m³ civarındadır.

Büyük su canlılarını ve ekosistemleri sergilemek için kurulmuş halka açık akvaryumlar oldukça büyük olabilmektedir. Shedd Akvaryumu 19.000 m³’lük bir ve 1.500 m³’lük iki akvaryuma sahiptir. Monterey Körfezi Akvaryumu’nun akrilik izleme penceresi, 17 metreye 5 metrelik boyutu ve 330 milimetrelik kalınlığıyla bir zamanlar dünyanın en büyük izleme penceresiydi. Okinawa Motobu’da yer alan ve Okyanus Expo Park’ın bir parçası olan Okinawa Churaumi Akvaryumu dünyanın ikinci büyük akvaryumudur. Ana tankı 7.500 metreküp su alır ve 60 santimetre kalınlığında 8,2 metreye 22,5 metrelik dünyanın en büyük akrilik izleme paneli burada bulunur. Bu akvaryumlarım büyüklüğü maliyet ile sınırlıdır.

[değiştir] Tür seçimi

Akvaryum ile ilgilenenler arasında tür seçimi ile ilgili çeşitli teoriler dolaşmaktadır. Belki de bunların arasında en popüler olanı akvaryumların topluluk ya da saldırgan tipi olarak ikiye ayrılmasıdır. Topluluk tankları birbirlerine karşı saldırgan olmayan çeşitli türleri bir arada barındırır. Günümüzde akvaryum hobisi ile uğraşanlar arasında en popüler olan akvaryum tipi budur. Saldırgan tanklarda ise başka balıklara karşı saldırgan olan ya da saldırılara karşı dayanaklı olan sınırlı sayıda balık türü bulunur. Bu tank tiplerinin her ikisinde de akvaryumdaki balıklar aynı coğrafi bölgeden geliyor da olabilir gelmiyor da ancak aynı su koşullarına uyum gösteren türlerdir. Balıklara ek olarak omurgasızlar, su bitkileri ve akvaryum süsleri de bu tank tiplerinde bulunur.

Tür ya da örnek tanklarında genellikle yalnızca tek bir balık türü ve bu balık türünün doğal yaşam alanında bulunan bitkiler ile ortamdaki diğer nesneler yer alır. Bu tanklar genellikle Aplocheilidae, Poeciliidae (Lepistes türü balıklar) ve Cichlidae (Çiklit türü balıklar) familyalarındaki balıklar için kullanılır. Bu tarz tanklar bazen yalnızca erişkinlerin yavrulaması için kullanılır.

Ekotip ya da ekotop akvaryumlar doğal yaşamda bulunan belli bir ekosistemi taklt etmeye çalışır. Bu ekosistemde bulunan balıklar, omurgasızlar ve bitkiler biraraya getirilerek su koşulları ve çevre düzenlemesi ile doğal yaşam ortamlarına benzetilmeye çalışılır. Ekotop tipi akvaryumlar en gelişmiş hobi akvaryumları olarak değerlendirilir ve halka açık akvaryumlar mümkün olabildikçe bu tarz akvaryumları sergiler. Bu yaklaşım hem canlıları kendi yaşam ortamlarında gözlemlemeye en yakın durumdur hem de akvaryumdaki balıklar için en uygun ve sağlıklı ortamı oluşturur.

[değiştir] Tuzlu su akvaryumlar için tür seçimi

Yukarıdaki tiplere ek olarak tuzlu su akvaryumlarının özel bir türü de mercan kayalığı akvaryumudur. Bu akvaryumlar dünya üzerinde ılık ve tropikal okyanuslarda bulunan karmaşık mercan kayalığı ekosistemlerini taklit etmeye çalışır. Odak noktaları daha çok bu ortamlarda bulunan omurgasız canlı çeşitliliğini yansıtmaktır ve çok az küçük balık türü barındırırlar. 1980’lerden beri geliştirilen tekniklerle deniz anemonu, bazı mercanlar, canlı kayalar, yumuşakçalar ve kabuklular akvaryumda yaşatılabildiğinden, mercan kayalıkları ekosistemini taklit etmek mümkün olmuştur. Mercan kayalığı akvaryumları en zor akvaryum tipidir ve hem uzmanlık hem de çok özel ekipman gerektirir bu nedenle de maliyetleri yüksektir.

[değiştir] Akvaryum canlılarının kaynağı

Monterey Körfezi Akvaryumunda balıkları besleyen dalgıç
Monterey Körfezi Akvaryumunda balıkları besleyen dalgıç
Melbourne Akvaryumu’nda besleme saati byük bir kalabalık çekiyor
Melbourne Akvaryumu’nda besleme saati byük bir kalabalık çekiyor

İlk çağdaş akvaryumlarda kullanılan balık ve bitkiler doğadan toplanıp gemilerle Avrupa ve Amerika limanlarına getirilmiştir. 20. yüzyılın başlarında birçok küçük renkli tropikal balık türü Brezilya Manaus’da, Tayland bangkok’da, Endonezya Cakarta’da, Hollanda Antillari’nde ve Hindistan Kalküta ile diğer tropik limanlardan getirilmiştir. Günümüzde hâlâ doğadan akvaryum için balık, omurgasız ve bitki toplama devam etmektedir. Dünyanın birçok yerinde yoksul yerel halk ana gelir kaynağı olarak akvaryumlarda kullanılmak üzere balık toplar. Yapay ortamlarda yavrulaması sağlanamayan birçok tür için bu önemli bir kaynaktır ve yeni türler de akvaryumseverlere sunulmaktadır.

Doğal yaşam ortamlarından canlıların toplanmasının çeşitli olumsuz yanları vardır. Bu nedenle çıkılan seferler uzun sürer ve maliyeti yüksektir aynı zamanda da başarılı olmayabilirler. Taşımacılık da balıklar için oldukça tehlikelidir ve ölüm oranı yüksektir. Çoğu da stres nedeniyle zayıflar ve yolculuğun sonunda hastalanır. Balıklar toplandıkları zaman sakatlanabilir, özellikle mercan kayalıklarında yaşayan balıkları daha kolay toplayabilmek amacıyla balıkları sersemletmek için siyanür kullanıldığı durumlarda.

Çok kısa süre önce, balık ve bitki toplamanın çevre üzerindeki yıkıcı etkileri dünyaçapında akvaryumseverlerin gündemine geldi. Bu etkilerin içinde mercan kayalıklarının ve toplanmayan canlıların zehirlenmesi, ender bulunan türlerin soyunun doğal yaşam alanlarında azalması, anahtar türlerin büyük oranlarda toplanması nedeniyle ekosistemlerin zarar görmesi sayılabilir. Bunlara ek olarak yıkıcı balık avlama tekniklerinin kullanılması çevreciler ve akvaryumseverler arasında giderek artan bir endişe kaynağı hâline gelmiştir. Bu nedenle, birçok ilgili akvaryumsever tarafından balık yavrulatma programları sayesinde akvaryum balığı ticaretinin doğadan yakalanan balıklara bağlılığının azaltılması ve balık yakalamanın sertifikaya bağlanması gibi çeşitli girişimler oluşmuştur.

Bettalar (Betta splendens) ilk defa başarılı olarak 1893 yılında Fransa’da üretildikten sonra yavaş yavaş doğal ortmı dışında üretme teknikleri bulundu. Akvaryum ticareti için balık üreticiliği güney Florida, Singapur, Hong Kong ve Bangkok’da yaygınlaşmıştır, ayrıca [[Hawai] ve Sri Lanka’da da küçük ölçekli yapılmaktadır. 1990’lı yılların ortasından beridir de deniz orgnizmaları üretme programları acil olarak geliştirilmeye başlanmıştır. Tatlı su türleri için uygulanan üretme programları tuzlu su türleri için uygulananlardan daha ilerlemiştir.

Su ürünleri yetiştiriciliği, kontrollü ortamlarda su içinde yaşayan organizmaların üretilmesidir. Akvaryum balık ticareti için su ürünleri yetiştiriciliği programlarını destekleyenler, iyi planlanmış programların hem çevreye hem de topluma yararlar sağlayacağını savunur. Su ürünleri yetiştiricilği ya yetiştirilen organizmaların doğrudan satışa sunulması ya da doğal ortama salınarak sayılarının artırılması gibi yararlarla doğada yaşayan türler üzerindeki etkiyi azaltmaya yardımcı olur. Ancak bu uygulamaların çeşitli çevresel riskleri de bulunur.

Akvaryum balık ticareti yayılmacı balık ve bitki türlerinin gelişmesinde kaynak olarak olumsuz bir yan taşır. Doğada bulundukları ortamlar dışında, sorumsuz akvaryum sahipleri tarafından egzotik balıkların ve bitkilerin akarsulara veya göllere salınması yerel türlere ve ekosistemlere kimi zamanlar tehdt oluşturmaktadır.

[değiştir] Ekoloji

İdeal akvaryum ekolojisi doğada bulunan dengeyi akvaryumun kapalı sistemi içinde tekrarlar. Pratik olarak kusursuz bir dengeyi sağlamak hemen hemen imkansızdır. Örnek olarak dengeli bir avcı-av ilişkisini en büyük akvaryumlarda bile sağlamak mümkün değildir. Tipik olarak bir akvaryum sahibi küçük ekosisteminde dengeyi sağlamak için çaba sarfetmelidir.

Yaklaşık bir denge sağlamak büyük su hacimleriyle kolaylaşır. Sistemi bozan herhangi bir olay akvaryumu dengeden uzaklaştırır, tankın içinde ne kadar çok su olursa sistemik bir şokla başa çıkabilmek o kadar kolaylaşır. Örneğin 11 litrelik bir akvaryumdaki tek balığın ölmesi sistemi önemli ölçüde değiştirir ancak aynı balığın, içinde başka balıklar da bulunan 400 litrelik bir tankta ölmesi sistemin dengesinde sadece küçük bir değişikliğe yol açar. Bu nedenle akvaryumseverler mümkün olduğunca büyük akvaryumları, daha kararlı bir sisteme sahip oldukları ve dengeyi sağlamak için çok fazla özen gerektirmediği için tercih eder.

[değiştir] Azot çevrimi

Akvaryumda azot çevrimi
Akvaryumda azot çevrimi

Akvaryum bakımın en önemli sorunu içinde yaşayan canlıların biyolojik atıklarının idaresidir. Balıkların, omurgasızların, mantarların ve bazı bakterilerin atıkları amonyak şeklinde azot içerir ve bu atıklar azot çevrimine girer. Amonyak aynı zamanda bitki ve hayvan atık maddelerinin çürümesi yoluyla da oluşur. Yüksek konsantrasyonlarda azotlu atıklardan oluşan ürünler balık ve diğer canlılara toksiktir.

İyi dengeli bir akvaryumda, diğer canlıların atıklarını metabolize edebilen organizmalar bulunmalıdır. Akvaryumda üretilen azotlu atıkları Nitrosomonas cinsinden bakteriler metabolize ederek su dan aldıkları amonyağı nitrite çevirir. Yüksek konsantrasyonlarda nitrit de balıklar için toksiktir. Nitrospira cinsinden başka bir tip bakteri de nitriti daha az toksik olan nitrata çevirir. Bu süreç akvaryum azot çevrimi olarak bilinir.

Bakterilere ek olarak su bitkileri de amonyak ve nitratları metabolize ederek azotlu atıkları elimine ederler. Bitkiler azotlu bileşikleri metabolize ettiğinde biyokütle hâline çevirirler ancak yaparaklar ölüp çürüdüğünde bu azot bitkiler tarafından suya geri verilmiş olur.

Aslında akvaryumseverler tarafından azot çevrimi diye adlandırılsa da bu süreç gerçek çevrimin ancak küçük bir parçasıdır: sisteme akvaryumdaki canlılara verilen besin yoluyla azot eklenmelidir, ayrıca sürecin sonunda nitratlar suda birikir ya da bitkilerin biyokütlesine bağlanır. Bu birikim nedeniyle, evde akvaryumu olanlar, yüksek nitrat içeren suyu değiştirmeli ve nitratlarla büyümüş bitkileri sökmelidir.

Evde bakılan akvaryumların çoğunda içindeki canlıların oluşturduğu azotlu atıkları arındırmak için yeterli oranda bakteri popülasyonu bulunmaz. Bu sorun iki yoldan aşılır: Aktif karbon filtrelerle azotlu bileşikler emilir ve biyolojik filtrelerle de nitratlaşma sürecini yapan bakterilerin üremesi için gerekli koşullar oluşturulur.

Yeni akvaryumlarda yeterli sayıda yararlı bakteri bulunmaması nedeniyle azot çevrimi sorunları oluşabilir. Bu nedenle yeni tankların içine balık konmadan önce "olgunlaşması" gerekir. Bunu yapmak için iki yöntem bulunur: balıksız çevrim ve sessiz çevrim.

Balıksız çevrimde tankın içinde hiçbir balık bulunmaz. Bunun yerine bakterileri üretebilmek için az miktarlarda amonyak eklenir. Bu işlem sırasında amonyak, nitrit, ve nitrat düzeylerinin gelişimi test edilir. Sessiz çevrim ise akvaryumu hızlı büyüyen su bitkileri ile doldurup, azotun bitkiler tarafından tüketilmesini sağlayarak yararlı bakterilerin üremesi için zaman kazanmaktır.

Bir tanktaki en büyük bakteri topluluğu filtrede bulunur. Bu nedenle verimli filtreleme hayati önem taşır. Filtrenin aşırı temizlenmesi bazen akvaryumdaki biyolojik dengeyi bozmak için yeterli gelebilir.

[değiştir] Diğer beslenme çevrimleri

Azot akvaryumdaki tek beslenme çevrimi değildir. Çözünmüş oksijen bir hava pompası yardımıyla yüzeydeki hava-su arayüzünden sisteme dahil olur. Karbondioksit sistemden kaçarak havaya karışır. Fosfat çevrimi önemli ama genellikle gözardı edilen bir beslenme çevrimidir. Sisteme besin olarak giren ve atık olarak çıkan kükürt, demir ve diğer mikrobesinler de çevrime dahil olur. Azot çevriminin uygun idaresi ile birlikte yeterli derecede dengeli besin sağlanması ve biyolojik yüklemenin dikkate alınması diğer besin çevrimlerini de yaklaşık bir dengede tutacaktır.

[değiştir] Biyolojik yükleme

19 litrelik bu akvaryum biraz kalabalık gibi görünüyor.
19 litrelik bu akvaryum biraz kalabalık gibi görünüyor.

Biyolojik yükleme, akvaryumda yaşayan canlıların akvaryumun ekosistemine yükledikleri yükün bir ölçüsüdür. Bir akvaryumda yüksek biyolojik yükleme olması demek daha karmaşık bir ekosistemin bulunması ve dolayısıyla da dengenin daha kolay bozulabilmesi demektir. Ayrıca akvaryumun boyutuna bağlı olarak biyolojik yükleme için çeşitli temel kısıtlamalar bulunur. Havaya açık olan su alanı tanka giriş yapan çözünmüş oksijen oranını belirler. Nitratlaşmada yer alan bakterilerin kapasitesi koloni oluşturabilecekleri fiziksel hacimle sınırlıdır. Fiziksel olarak ancak sınırlı sayıda bitki ve hayvan harekete de izin verecek şekilde bir akvaryuma yerleştirilebilir.

Bir sistemin biyolojik yönden aşırı yüklenmesini önlemek için akvaryumseverler bazı genel kaideler geliştirmiştir. Bunların arasında en popüler olanı belki de "bir litre su başına 7 mm " kuralıdır. Bu kural akvaryumda bulunan tüm balıkların kuyruk uzunluğu hariç uzunluklarının santimetre cinsinden uzunluğunun litre cinsinden ölçülen akvaryum kapasitesine olan oranını belirler. Bu kural balıkların erişkin olduklarındaki boyutları gözönüne alınarak uygulanır. (Ancak bu kural kedibalığı gibi geniş balıklar ve çiklit gibi saldırgan balıklar için uygulanamaz.) Japon balığı ve diğer yüksek atık çıkaran balıklar için oranın ikiye katlanması gerektiğini (yani iki litre su başına 7 mm. gibi) savunan akvaryumseverler vardır. Ancak birçok kişide balıkların davranışını, hareketliliğini, diğer balıklarla uyumunu (örneğin iki erkek betta bir arada tutulmamalıdır), akvaryumun boyutlarını ve filtreleme kapasitesini dikkate almayan bu kuralın geçerliliğini sorgular. Balık miktarını belirlemenin en iyi yolu tecrübeli bir akvaryumsevere, yerel akvaryum ile ilgili örgütlere sormak ya da çevrimiçi forumlarda araştırmaktır.

Bir sistemin maksimum ya da ideal biyolojik yüklemesinin hesaplanması teorik olarak bile çok zordur. Bunun için atık üretme hızı, nitratlaşma verimliliği, su yüzeyindeki gaz değişim hızı ve gerekli olan daha birçok değişkeni hesaplayabilmek gerekir. Pratik olarak çok karmaşık ve zor olan bu iş yerine akvaryumseverler genel kabul görmüş kaideleri ve deneme yanılma yöntemini kullanarak uygun biyolojik yükleme düzeylerini belirler.

[değiştir] Halka açık akvaryumlar

Monterey Körfezi Akvaryumu’nda 1,3 milyon litrelik su alan tankta kelp ormanı ekosisteminin sergilenmesi
Monterey Körfezi Akvaryumu’nda 1,3 milyon litrelik su alan tankta kelp ormanı ekosisteminin sergilenmesi

Halka açık akvaryumlarda bir çeok balık ve bitki türü sergilenmektedir. Birçok halk akvaryumunda amatör akvaryumcuların sahip olabileceğinden çok büyük bir kaç tank ile birlikte çok sayıda tank bulunabilmektedir. EN büyük tanklar milyonlarca litre su tuabilmekte ve yunuslar, köpekbalıkları ya da beluga balinaları gibi büyük türleri içinde barındırabilmektedir. Su canlıları ve samur ile penguen gibi suda yaşayan canlılar da halk akvaryumlarında sergilenirler.

İşletme açısından bir halk akvaryumu hayvanat bahçesi ya da müzeye benzer özellikler taşır. İyi bir akvaryum sabit kolleksiyonunun yanı sıra sürekli gelen ziyeretçileri artırmak için özel sergiler de sunabilmelidir. Bazılarında ufak hayvanat bahçesi tarzı bölümlerde balıklarla temasa geçilebilir. Örneğin Monterey Körfezi Akvaryumu’nda bulunan sığ su tanklarında yaygın vatoz türlerine elle dokunmak ve derimsi vücutlarını hissetmek mümkündür.

Hayvanat bahçelerinde olduğu gibi, akvaryumlarda da kolleksiyonlarında bulunan örneklerin biyolojik yapılarını ve yaşam tarzlarını inceleyen araştırma kadrosu bulunur. Yakın zamanda büyük akvaryumlarda açık deniz balıklarının çeşitli türlerini sergilemek ve yetiştirmek için (hatta denizanalarını bile) çalışmalar başlatılmıştır ancak doğal ortamlarında su tankının duvarları gibi katı yüzeylerle hiç karşılaşmamış olan bu canlılar duvarlardan içgüdüsel olarak kaçınmaktansa doğrudan duvarlara çarpmakta ve bu işi zorlaştırmaktadır.

İlk halka açık akvaryum 1853 yılında Londra’da Regent's Park’ta açılmıştır. Bunu hızlı bir şekilde P.T. Barnum tarafından New York’ta Broadway’de açılan ABD’nin ilk halk akvaryumu izlemiştir. Detroit, New York, Philadelphia ve San Fransisco’yu izleyen ABD’nin büyük şehirlerinin tamamında halk akvaryumları bulunur.

Halk akvaryumlarının çoğunluğu doğal deniz suyu sağlamayı kolaylaştırmak için okyanus kıyısında kurulmuştur. Deniz kıyısında kurulmayan öncülerden birisi Şikago’daki Shedd Akvaryumudur. Bu akvaryuma deniz suyu özel tankerlerle demiryolu ile taşınmaktadır. 1911 yılında kurulan Philadelphia Akvaryumu yakındaki nehir aşırı kirlendiğinden şehrin su şebekesinden tatlı su çekmek zorunda kalmıştır.

En iyi halk akvaryumları genellikle önemli deniz araştırmaları kurumları ile bağlantılı olarak ya da kendi başlarına araştırma programlarına sahiptir ve genellikle yöresel sulrada bulunan ekosistemler ve türler üzerine uzmanlaşır. Örneğin Kanada Vancaouver’deki Vancouver Akvaryumu deniz araştırmaları, çevre koruması ve deniz memelileri rehabilitasyon merkezi olarak önemli bir yer teşkil eder ve Kuzeybatı Pasifik türleri üzerine uzmanlaşmıştır.


[değiştir] Kaynakça

Wikimedia Commons'da
Akvaryum
ile ilgili çoklu ortam kategorisi bulunur.
  1. Türkiye’ye İthal Edilen Akvaryum Balıkları ve Sonuçları Üzerine Araştırmalar, G.Türkmen A.Alpbaz, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi 2001, cilt 18, sayı (3-4): 483-493.

[değiştir] Dış bağlantılar

Our "Network":

Project Gutenberg
https://gutenberg.classicistranieri.com

Encyclopaedia Britannica 1911
https://encyclopaediabritannica.classicistranieri.com

Librivox Audiobooks
https://librivox.classicistranieri.com

Linux Distributions
https://old.classicistranieri.com

Magnatune (MP3 Music)
https://magnatune.classicistranieri.com

Static Wikipedia (June 2008)
https://wikipedia.classicistranieri.com

Static Wikipedia (March 2008)
https://wikipedia2007.classicistranieri.com/mar2008/

Static Wikipedia (2007)
https://wikipedia2007.classicistranieri.com

Static Wikipedia (2006)
https://wikipedia2006.classicistranieri.com

Liber Liber
https://liberliber.classicistranieri.com

ZIM Files for Kiwix
https://zim.classicistranieri.com


Other Websites:

Bach - Goldberg Variations
https://www.goldbergvariations.org

Lazarillo de Tormes
https://www.lazarillodetormes.org

Madame Bovary
https://www.madamebovary.org

Il Fu Mattia Pascal
https://www.mattiapascal.it

The Voice in the Desert
https://www.thevoiceinthedesert.org

Confessione d'un amore fascista
https://www.amorefascista.it

Malinverno
https://www.malinverno.org

Debito formativo
https://www.debitoformativo.it

Adina Spire
https://www.adinaspire.com