Refik el-Hariri
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Refik Hariri iç savaş sonrası Lübnan siyasetine yeni bir soluk getirmiş, Şubat 2005'de suikaste kurban giderek ölmesinin ardından Suriye üzerinde toplanan şüphe bulutları yüzünden gündemdeki yerini koruyan bir Lübnanlı siyasetçidir.
Refik Hariri 1944'te Lübnan'ın Sayda (Sidon) şehrinde mütevazı bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Sayda'da tamamladı. Üniversite tahsilini Beyrut Arap Üniversitesi'nde Ticaret bölümünde okudu. Ancak buradaki tahsilini keserek 1965'te Suudi Arabistan'a geçti ve orada öğretmen olarak çalışmaya başladı. Suudi Arabistan'a geçmesi onun hayatında önemli değişikliklerin de önünü açtı.
- 1970'li yılların ortalarında bazı petrol şirketleriyle iş anlaşmaları imzaladı.
- Hariri, 1987'de Suudi Arabistan'dan vatandaşlık hakkı elde etti.
- 1992'de Lübnan başbakanı oldu. 1995'e kadar bu görevde kaldı. 1996'da Ulaştırma bakanı oldu ve 1998'e kadar bu görevi sürdürdü. 2000 yılında Lübnan halkının desteğiyle ikinci kez başbakanlık koltuğuna oturma imkanı elde etti ve 2004 yılı Ekim'ine kadar da bu görevi sürdürdü. Ekim 2004'te bazı konularda, özellikle Suriye çizgisinde bir politika sürdüren cumhurbaşkanı Emil Lahud ile ortaya çıkan ihtilaflardan dolayı istifa etti.
- Bir bombalama eylemiyle 14 Şubat 2005 tarihinde öldürüldü. Süikastta Suriye'nin parmağı olduğu öne sürüldü.[1] Konu ABD başta olmak üzere genel olarak BatI'nın Suriye üzerinde baskı kurmasında araç olarak görüldü.
İsminin Lübnan siyasetindeki varlığı oğlu Saad Hariri tarafından sürdürülmekte, Suudi Arabistan'da kurmuş olduğu dev Oger grubunun yönetimi ise aile bireyleri tarafından devam ettirilmektedir. Saad Hariri ve Oger Türk Telekom'un sahibidir.
Haririnin olumunden sonra ki gelismelere bakilirsa Cinayette MOSSAD parmagi oldugu kesindir.Cunku suikast gerceklestikten sonra dengelerde degisti.11 Eylul surecinin bir adimi olan suikastten sonra, Suriye, Iran ve Hizbullah uzerinde baski kuruldu ve bu baskilar halen daha devam etmektedir.Suikast'i Suriye'nin isledigine dair bir kanit yoktur, ayrica Suriye boyle bir suikasti gerceklestirdikten sonra olusabilecek yani bu gun ki ezme politikalarini tahmin edemeyecek kadar saf bir hukumet degildir.
Kisacasi Hariri suikasti Ortadogu'da oynanan kirli oyunlardan sadece biridir.Hariri suikastinden sonra ki gelismeler bunun kanitidir.