Alevilik (mezhep)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Alevilik, Müslümanlığın temel inançlarından Allah ve Muhammed'e inanmakla birlikte bu dinin bilinen ritüellerini (namaz, oruç,hac vd) yerine getirmeyen, Hakk-Muhammed-Ali yolunun Kırklar Meclisinde olgunlaştığı ve Oniki İmamlarla devam eden; İmam Cafer-i Sadık’ın akıl ölçüsünü rehber olarak alan, Horasan erenlerinin himmetleriyle Anadolu’ya gelen Hazret-i Pîr’le ve ulu ozanlarımızın nefesleriyle hayat bulan inancın adıdır. İnsanı temel alan ve onu kutsayan hümanist bir inançtır. İnanan sayısının, Türkiye nufusunun % 10 ile 25 arasında bir oranda olduğu düşünülmektedir.
Temel ritüeli bir dedenin yönettiği cem ayinidir ve 'semah' adı verilen ve kadın ve erkeklerin birlikte yaptıkları bir etkinliği içerir. Bu inanca mensup kişilere Alevi adı verilir.
|
[değiştir] Alevilik Nedir?
Alevilik, İslâmi temellere dayalı bir inançtır. Hakk-Muhammed-Ali yolunun Kırklar Meclisinde olgunlaştığı ve Oniki İmamlarla devam eden; İmam Cafer-i Sadık’ın akıl ölçüsünü rehber olarak alan, Horasan erenlerinin himmetleriyle Anadolu’ya gelen Hazret-i Pîr’le ve ulu ozanlarımızın nefesleriyle hayat bulan inancın adıdır.
Alevilik inancı, hayatın amacını insanın ham ervahlıktan çıkarak insan-ı kâmil olup özüne dönmek olarak tanımlar. Bunun için de; Mürşid, Pîr ve Rehber huzurunda ikrar verilerek Dört Kapı Kırk Makam aşamasından geçilir. İnancın uygulandığı mekân cemevidir."aleviler allaha muhammete ve sonra aliye inanan kişlerdir islamın genel kurallarını kabul etmiş ve ibadetlerini yapan aleviler hızla artmaktadır
[değiştir] Tarikat Olarak Alevilik
Alevilik, ocaklar şeklinde örgütlenmiş bir inanıştır. Ocakların arasında inanç yönünden küçük farklar olabilmesine rağmen esas felsefe aynıdır. Ama tarikat yapısı olarak incelemek gerektiğinde, Anadolu Aleviliği, Nusayrilik(Arap aleviliği), Bektaşilik, Mevlevilik olarak ayrılmalıdır.
Alevilik; şiilik, ismaililik, caferilik gibi, Muhammedin vefat etmesi, Ali'nin öldürülmesi ve islamiyet içinde diğer mezheplerce iyi sayılan, ama Alevilerce kötü sayılan kişilerin hakimiyet kurmaya çalışmasına karşı hak yolunu savunmak için bir araya gelen kişilerin mezhebidir. Aleviler 12 imam'ın öncülüğüne inanırlar. Anadolu Alevilerine Kızılbaş da denmiştir.
Suriye de Arap ve Kürt Aleviler vardır. Tunus'da Arap Aleviler vardır. İran içerisinde Türkmenler de Alevidir. Türkiye'de Türk, Kürt, Arap Alevileri bulunmaktadır. Bu inanışlar da ocaklar gibi, uygulamada farklılıklar barındırmasına rağmen, inanç felsefesinin esası olarak bir bütün arzeder.
Alevilik Şii'liğin bir alt kolu değildir. Ama, şiilik de 12 imamın önderliğine inandığından ve esas inanç felsefesi olarak benzediğinden sünniler tarafından bir görülmüştür.
[değiştir] Siyasi olarak Alevilik
12. ve 13.yüzyılda Anadolu'da oldukça etkin olan alevilik, daha sonra 14.yüzyılın başlarından itibaren devlet otoritesinin yeniden kurulması ve kurulan devletin mezhep olarak sunniliği seçmesi üzerine, cumhuriyet dönemine kadar sürecek baskı ve zulüme maruz kalmıştır. Kendilerini din dışı olarak gören yönetime karşı defalarca ayaklanmışlardır. İnancın temelinde "eşitlik" "mülkiyetin reddedilmesi" gibi kavramlar olduğundan siyasi olarak da bir duruşu bulunmaktadır.
[değiştir] Türk siyasal hayatında Alevilik
Aleviler, İsmet İnönü'nün deyimiyle, milli mücadele yıllarında 'herkesten çok millici' bulunmuştur. Cumhuriyet Türkiyesi ve onun laikliği seçmesi, (tekkelerinin kapatılmasına rağmen) hoş karşılanmıştır. Aleviler geleneksel olarak, Cumhuriyet devriminin ilkeleri taraftarı olmuşlar, şovenist ve islamcı akımları Osmanlı'daki zulüm günlerinden kalma bir refleksle olsa gerek, desteklememişlerdir. Maraş, Çorum, Sivas olayları, cumhuriyet tarihinde alevi mezhebine yapılan en şiddetli ve aşikar saldırılardır.
[değiştir] Tarihte Alevilik
Aleviliğin tarihte kendini ilk gösterişi hakkındaki iddialar çelişkilidir. Aleviliği islamın içinde görenlerle islam öncesi inanış olduğunu savunanlar birbirinden ayrılmaktadır. Aleviliği islam içinde görenlere göre, Alevilik, Muhammed'in ölümünden sonraki olaylar zincirinin ardından doğmuştur. Ali'nin öldürülmesinden sonra, onu "yolgösterici" olarak kabul edenler, devlet yönetiminin diğer tarafa geçmesi nedeniyle, toplumdan ayrılmıştır. İslam içinde ve Kur'anı temel olarak alan inanış burada şekillenmiştir. Ali'nin çocuklarının peygamber soyundan gelmesi nedeniyle onların etrafında birleşmişlerdir. Bu sırada devlet yönetiminde şekillenmekte olan sünni islam'dan farklar doğmaya başlamıştır. Aleviliğin islam öncesi bir inanış olduğunu savunanlara göre ise, Alevilik, Hristiyanlıktan bile önce varolan bir Mezopotamya inancıdır. Roma İmparatorluğunda kilisenin lanetleyerek anlattığı bir inanış, "pir"leriyle, ibadet şekilleriyle, kilise otoritesini reddetmesiyle günümüz aleviliğine benzemektedir. Bu iddiayı savunanlara göre aleviliğin çıkış tarihi belli değildir, ama inancın temelini koruyarak diğer dinlerin içinde kendini yaşatmıştır.
[değiştir] Osmanlı Tarihinde Alevilik
Osmanlı devleti, kuruluşunda herhangi bir mezhebi kabul etmemiş bir devletti. Kuruluş döneminde, devlet kademelerinin birçok yerinde aleviler yer almıştı. Hatta, fethedilen topraklardan getirilen gayrimüslim çocuklardan oluşan yeniçeri ocağı da aleviliğin bir ocağı olan bektaşiliğe bağlıydı. Fakat devlet, imparatorluğa doğru gittikçe, devlet yönetimi açısından daha uygun olan sünni inancı, daha öncelikli hale gelmeye başladı.
Osmanlı'da alevilerin zulüm görmelerine kadar gidecek dışlanmalarını, çaldıran savaşı ve beraberinde getirdiği olaylar zinciri başlattı. Osmanlı padişahı olan Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile ters düştü. Devlet yönetiminin giderek sünnileşmesinden şikayetçi olan alevi halk, Şah İsmail'in devletinin alevilik tabanlı bir Safevi devleti olması nedeniyle şah İsmail'e sempati duymaya başladı. Yavuz Sultan Selim'le Şah İsmail savaşmaya doğru adım adım giderken, aralarındaki mektuplaşma, olayın bir gönül meselesi olduğu izlenimini uyandırmıştır. Yavuz sultan selim, savaşa giderken, yüzyıllar sürecek bir katliamı başlatarak, Anadolu'da resmi kayıtlara göre 40.000 aleviyi fetvayla astırdı. Bu yönde fetva almış olan halk ise, resmi kayıtlara geçmeyen katliamı başlattı. Bunun üzerine aleviler kendi içlerine döndüler ve sünni toplumla aralarındaki derin uçurum da açılmış oldu.
[değiştir] Alevi gelenekleri
- Aleviler, kadın erkek eşitliğine dayanan bir inanca sahiplerdir. Alevi geleneklerinde hiçbir zaman kadının örtünmesiyle ilgili bir durum sözkonusu olmamıştır. İbadet de kadın-erkek beraber yapılır.
- Eski dedeleri eskiden Ali'nin celcelutiye bilirlerdi. Arapça hastaların sırtına yazarlardı..
[değiştir] İlgili maddeler
- Anadolu Aleviliği
- Arap Aleviliği ya da Nusayrilik
- Şiilik
- Bektaşilik
- Mevlevilik
- Şah İsmail
- İslam
- Mezhepler
- Tarikatlar
- Dış Bağlantılar